ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRININ ÜSTÜNE ÇIKARILMALIAçlık sınırı yedi bin iki yüz kırk beş ve yoksulluk sınırı da yirmi üç bin altı yüz TL. Sayıştay’ın raporuna göre sarayın bir günlük harcaması on milyon lira. Bu tablo hakkında neler söylersiniz? Aynı zamanda asgari ücret görüşmeleri başladı. Sizce asgari ücret ne kadar olmalı? ürkiye’de biz açlık sınırı değil, yoksulluk sınırının asgari ücret hedefi olması icap eder kanaatindeyiz. Bu bir hedef ve bunun üç beş sene içinde gerçekleştirilebileceğine inanıyorum. Siz eğer asgari ücreti yoksulluk sınırına çıkarırsanız tüketimde muazzam bir patlama meydana gelir. Yeni tesis kurulur, sanayi gelişir ve işsizlik azalır. Bugünkü şartlarda ister istemez Erbakan Hocamızın 1996 yılında verdiği zamma atıfta bulunmak istiyorum. Erbakan kendisinden önceki iktidarın asgari ücrete yüzde yirmi zam veremediği bir dönemde dahi havuz sistemini kurarak, yüzde elli zam yaptı. Bugün hükümet hesabını kitabını bilmiyor. Yüz lira borç alıyor, faizine iki yüz lira ödüyor. Onun için sistem bütünüyle değişecek. İsraftan vazgeçerseniz elinizde bir senede iki yüz, üç yüz, dört yüz milyar liraya kadar para birikir. Sayıştay’ın raporunda yer alan rakamlar da korkunç. Ben birkaç katı daha fazlasının harcandığı kanaatindeyim. Bahsettiğim gibi israf ve yolsuzluktan vazgeçilirse Türkiye üç beş yıl içinde bunların hayal edemeyeceği, bizim bile tasavvufta zorlandığımız bir duruma yükselir. BU İKTİDARI TANIMLAYAN VASIFLAR İSRAF VE YOLSUZLUKTUR Enflasyon rakamları Son yirmi dört yılın zirvesinde. Siz iktidarın ekonomi politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? İktidarın ekonomide yaptığı yanlışlar haddinden fazla. İsraf ve yolsuzluk çok önemli. Bunlar adeta iktidarı tanımlayan vasıflar haline geldi. Yanlış yatırımlar yapılıyor. Elbette bir ülkede yol, havaalanı, trenler, uçaklar olacak, ama siz ihtiyaç olmayan yatırımları yapıyorsunuz. Üstelik bunları da normalin birkaç misline yapıyorsunuz. Olmaz. Kanal İstanbul’u yapacağız diyorlar. Yahu bize ne Kanal İstanbul’dan, bize ne faydası olacak? Havaalanı yapmışlar, senede iki kere uçak inip kalkmıyor. Orada çalışan insanlar var. Böyle bir havaalanını niye inşa ederler? Yapılan yolların, köprülerin hiçbiri rantabl değil. Bunları yaptığınız zaman vatandaşın cebinden bir şey çıkmaması icap eder. Ama şimdi öyle mi? Hayır. Vatandaşın cebinden, hazineden karşılıyorsunuz. Bu mantıkla ekonomiyi düzeltemezler. Bu sistemi değiştirdiğiniz, yolsuzlukları, israfı kestiğiniz, ihaleleri şeffaf yapıp anormal bedellerle yapmadığınız zaman elimizde milyarlar olur. O yüzden ekonomimize katkı sağlamayacak yatırımlar yapılmayacak. Bazı arkadaşlar kendi köylerine yaptıkları yirmi kilometrelik duble yol ile övünüyorlar. İhtiyaç var mı? Yok. O yoldan kaç araba geçiyor ki, bunun mantığı ne? Yahu insan Allah’tan korkar. Bu yüzden bizim ile bu arkadaşların meseleye yaklaşımlarında dağlar kadar fark var.AKP İsrail ile barıştı. Mısır ile barıştı. Esad ile barışmaya çalışıyor. Doğu Türkistan konusuna ise Çin ile ticari ilişkiler sebebiyle kayıtsız kalıyor. Bunlar iktidara sorulduğunda devlet çıkarı cevabı veriliyor. Bu konu hakkındaki yorumunuz nedir?Erdoğan Türkiye’nin çıkarını düşündüğü için zikzak yapmıyor. Kendi çıkarını düşünerek bu politika değişikliklerini yapıyor. Geçmişte Esad’la arayı bozdular, Irak’ta askerlerimizin başına çuval geçirdiler. Meclis destek vermemiş olmasına rağmen biz fiilen Irak’a girmedik ama havaalanlarımız, limanlarımız, hava sahamız Amerikan, İngiliz, Fransız uçaklarına açıldı. İstedikleri yerine gelmediği için gönüllerini almak için bu askerlere dua et dediler. Tayyip Bey bunu New York Times’da yazılı olarak yaptı. Müslümanları katleden, en büyük ahlaksızlığı ve şerefsizliği yapan Amerikan askerlerine nasıl dua edersiniz?BOP’un eş başkanı olma şartıyla geldiKomşu ülkelerle bağlarımızı güçlendirelim, herkesle görüşelim, buna itirazımız yok, ama biz Büyük Orta Doğu Projesi’nin bir unsuru olamayız. Erdoğan BOP’un eş başkanı olma şartıyla geldi ve başbakan oldu. Bunu reddetti. Gerçekler ortaya çıkınca da sustu. Birdenbire her şeyin üzerine bir sünger çektiler. Sisi’yle de oturup konuşuyorlar. Suudi Arabistan’la, İsrail’le olan münasebetlerini geliştirmek için normalleşme adı altında görüşüyorlar. Kuyruğa girdiler. Gelelim Doğu Türkistan meselesine; Çin ile ticari ilişkiler var diye Doğu Türkistanlılara yapılan kötü muameleye müsamaha gösteremeyiz. Çin ile münasebetlerimizi geliştirmeyi düşünürüz, ama onların haklarının bu kadar hunharca çiğnenmesi pahasına değil. Biz Çin’e değil, onlar bize mahkum. Doğu Türkistanlıların haklarını savunmak ise bizim görevimiz. AMERİKA’NIN RIZASI OLMADAN BÖYLE BİR HAREKAT OLMAZSuriye’ye karşı bir hava harekatı düzenlendi ve kara harekatı düzenleneceği söyleniyor. Altılı masa harekat olursa nasıl bir tavır sergiler? Amerika’nın rızası olmadan böyle bir harekata Tayyip Bey giremez. Şahsi görüşüm Türkiye kendisine yönelik saldırıları önleyebilmek ve oradaki insanların can güvenliğini temin edebilmek için üzerine düşen her görevi yapmak mecburiyetindedir. Bu yüzden Esad’la görüşmeyi doğru buluyorum.ŞİDDETİ ÖNLEMEK İÇİN HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALMAYA HAZIRIZİstanbul Sözleşmesi’nde inanç ve ahlak değerlerimize uymayan birkaç maddenin yer aldığı ve değiştirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu konu hakkında sizin görüşünüz ne? Bu konuya girerken bir kavganın içine girmeyi düşünmüyorum. Biz İstanbul Sözleşmesi denildiği zaman onun iki tarafını görüyoruz. Birincisi kadına şiddet. Kadına şiddeti önlemek için her türlü tedbiri almaya hazırız. Ben bu noktalarda çocukları ve kadınları katleden bir insanın idam cezasına bile çarptırılması gerektiğine inanıyorum. İkincisi ise sözleşmenin içinde toplumsal cinsiyet diye bir mefhum ortaya atılıyor. Bu kafaları karıştırıyor. Eşcinsellik bambaşka bir boyut kazandı. Batıda iki üç yaşındaki çocuklar kendi cinsiyetleri konusunda tereddüde sevk ediliyor. Biz buna rıza göstermeyiz. Bizim inancımıza göre aile toplumunun temelidir. Aile dediğimiz yapı bir erkek, bir kadın ve bunlardan doğan çocuklardan meydana gelir. Aileyi koruyabilmek için her türlü tedbir ve çareye başvururuz. Toplumun temeli aile çünkü. İnsanları sapıklığa sevk eden anlayışlara da itibar etmeyiz. —SON—
Politika
25 Aralık 2022 - 08:57
Şiddeti önlemek de, aileyi korumak da önceliğimiz
Karamollaoğlu: “Kadına şiddeti önlemek ve aileyi korumak için her çareye başvururuz. Toplumun temeli aile. İnsanları sapıklığa sevk eden anlayışlara itibar etmeyiz.” SÜMEYYE IŞIKÇI - RÖPORTAJ - 3
Politika
25 Aralık 2022 - 08:57
Bu haber 157 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir